Felipe Massa 2007'nin büyük kısmında, Ferrari'nin yıldızı Kimi Raikkonen'in ani çıkışlarıyla çalkantılı bir sezon geçirdi. Esasen Massa, sezonun ilk yarısında son derece hızlı bir performans sergilemişti, Raikkonen ise onun ardından ikinci sırada yer alıyordu.
Sezonun başlarında Felipe, her açıdan en avantajlı pilot olarak boy gösterdi. Lastiklerinin performansı da memnun edici düzeydeydi ama Raikkonen'i aynı şekilde tatmin etmedi. Yıllarca Michelin kullanan Fin pilot, Ferrari sistemlerine derhal adapte olamamıştı.
Buna rağmen Raikkonen, Massa'nın, yaşadığı sıralama problemlerine çözüm bulucu bir açıdan yaklaşamaması fırsatından istifade etmesini bildi. Fakat, Albert Park'ın karakteristiği, Raikkonen'in set-up problemini acıklı bir şekilde gizledi. Fin pilotta ironik olarak, göz boyayıcı bir şekilde, kısa zaman sonra nasıl da hemen Ferrari'ye adapte olduğu ve iyi bir netice elde ettiği düşüncesini hakim kıldı.
2 hafta sonra Monako'da yapılan yapılan ve problemsiz geçen testlerde Raikkonen, hız bakımından büyük bir avantaja sahip olarak görüldü. Ancak bu sevinç, Q2 kazasıyla yerini üzüntüye bıraktı. İronikçe görüldü ki, aracın ön ucuyla ilgili bazı ihmaller vardı.
Raikkonen Kanada ve ABD'de, yine üstün bir sıralama neticesi elde etti ancak sonrasında şartlar zaman zaman da aleyhine gelişti. Fin pilotun elde ettiği nihai başarı uzun ve stresli bir zamana yayıldı. Elinden kayıp gitmemesi için bir garantisi olmadı. Fransa'da Massa'ya karşı sağladığı galibiyetin ardından, Türkiye'de Massa'nın üstün performansı baş gösterdi. Buna karşılık Raikkonen'in Spa, Japonya ve Çin'de sergilediği üstünlük havayı tekrar lehine çevirdi.
Fuji'nin öteden beri bilinen haince şartları, Fin pilotun performansının Massa'nınkine galebe çalmasına yol açtı. Sonuçta, Massa kendisinden beklenenden çok daha yoğun bir performans sergiledi, elinden geleni ardına koymadı. Ama talih Raikkonen'e güldü ve kendisini bir numara yaptı.