Bill Gates ölmüş ve tanrının huzuruna çıkmış.
Tanrı; Sen iyi bir çocuksun Bill demiş, herkese yapmam ama sana seçme hakkı vereceğim, cenneti de cehennemi de gör, hangisini istersen oraya git.?
Bill önce cehenneme gitmiş, deniz kenarında, harika bir gün batımı yaşanmaktaymış, kızarmış köpükler kumları yalıyor, hafif ılık rüzgarda palmiyelerin yaprakları nazlı nazlı sallanıyormuş. Allah Allah demiş Bill, Bize hiç böyle anlatmamışlardı!? Sonra cennete gitmiş. Orası da fena değilmiş ama doğrusu cehennemle kıyaslanmazmış. Cehennemi seçtim demiş tanrıya. Güzel düşler kurarak kapıdan girdiğinde tam da bildiği cehennemle karşılaşmış; kazanlar kaynıyor, zebaniler ortalıkta dolaşıyor, alevler gökyüzünü kızıla boyuyormuş. Aman demiş Bill, Hemen tanrıya çıkmam lazım ve soluk soluğa bağırmış; Benim ilk gördüğüm cehennem böyle değildi.? Tanrı gülmüş, çok geç artık Bill demiş, seçimini yaptın. O ilk gördüğün sadece ekran koruyucuydu...